Karpal Tünel Sendromu - Dr Özgür Akşan - İzmir

İçindekiler

Karpal Tünel Sendromu - Dr Özgür Akşan - İzmir

Karpal Tünel Sendromu, el ve parmaklarda hareket ve hissi sağlayan median sinirin el bileği seviyesinde sıkışması sonucu ortaya çıkan yaygın bir rahatsızlıktır. Bu sinir sıkışması, elde ağrı, uyuşma ve güçsüzlük gibi belirtilere neden olur.

 

Median sinir, el bileğindeki karpal tünel adı verilen dar alandan geçerken, başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının bir bölümünün hissiyatını kontrol eder. Sinir üzerindeki kronik basınç, Karpal Tünel Sendromu’na yol açar.

Karpal Tünel Sendromu Kimlerde Görülür?

Karpal Tünel Sendromu genellikle 40-60 yaş arası kadınlarda daha sık rastlanır. Belirgin bir sebep olmaksızın gelişebilen bu rahatsızlık, el bileğinin sürekli bükülü kaldığı aktivitelerde (örneğin bilgisayar kullanımı) daha yaygındır. Şeker hastalığı, romatoid artrit, hipotiroidi, aşırı kilo ve gut gibi hastalıkların yanı sıra gebelik döneminde de Karpal Tünel Sendromu riski artabilir.

Karpal Tünel Sendromunun Nedenleri ve Risk Faktörleri: Derinlemesine Bir Bakış

Temel Nedenler

  1. Tekrarlayan El Hareketleri: Uzun süreli ve tekrarlayan el hareketleri, özellikle bilgisayar kullanımı, müzik aletleri çalma veya manuel işçilik gibi aktiviteler, Karpal Tünel Sendromu riskini artırabilir.
  2. Anatomik Faktörler: Bilek yapısının dar olması veya başka bir anatomik anormallik, median sinir üzerindeki basıncı artırarak Karpal Tünel Sendromuna yol açabilir.
  3. Hormonal Değişiklikler: Gebelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler, bilekte sıvı tutulumuna neden olarak sinir üzerindeki basıncı artırabilir.

Risk Faktörleri

  1. Cinsiyet: Kadınlar, genellikle daha dar bilek yapıları nedeniyle Karpal Tünel Sendromuna erkeklerden daha yatkındır.
  2. Yaş: Orta yaş ve üzeri bireylerde bu durum daha sık görülür.
  3. Belirli Sağlık Durumları: Diyabet, romatoid artrit, hipotiroidizm ve obezite gibi durumlar Karpal Tünel Sendromu riskini artırabilir.
  4. Meslek: Ofis işleri, montaj hattı çalışmaları veya herhangi bir iş, sürekli el ve bilek hareketi gerektirdiğinde risk artar.

Önleme ve Farkındalık Karpal Tünel Sendromunun önlenmesi, risk faktörlerinin farkında olmak ve gerekirse yaşam tarzı değişiklikleri yapmakla mümkündür. Ergonomik çalışma ortamları

oluşturmak, düzenli mola vermek ve el ile bilek egzersizleri yapmak bu rahatsızlığın önlenmesinde yardımcı olabilir.

Karpal Tünel Sendromu, genellikle önlenebilir ve yönetilebilir bir durumdur. Risk faktörlerinin bilincinde olmak ve gerekli önlemleri almak, bu rahatsızlığın gelişimini önlemeye yardımcı olabilir. Eğer elinizde sürekli ağrı, uyuşma veya güçsüzlük hissediyorsanız, bir sağlık profesyoneliyle görüşmek önemlidir. İzmir / Alsancak’taki kliniğinde, Dr. Özgür Akşan ve ekibi, Karpal Tünel Sendromu tanı ve tedavisi konusunda tıbbi danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Karpal Tünel Sendromunun Belirtileri: Erken ve İleri Dönem İşaretleri

Karpal Tünel Sendromu Belirtilerinin Erken Evresi

Karpal Tünel Sendromu’nun ilk belirtileri genellikle el ve parmaklarda başlar. Bunlar arasında en yaygın olarak rastlanan işaretler şunlardır:

 

  1. Elde Güçsüzlük: Ellerinizde genel bir güç kaybı hissedebilirsiniz, bu da günlük işlerinizi yaparken zorlanmanıza neden olabilir.
  2. Çabuk Yorulma: El ve parmaklarda normal aktivitelerden daha hızlı yorulma meydana gelebilir.
  3. Karıncalanma Hissi: Özellikle başparmak, işaret parmağı ve orta parmakta karıncalanma ve batma hissi sıkça görülür.

Bu erken belirtiler genellikle gündüz saatlerinde hafif seyrederken, geceleyin daha belirgin hale gelebilir. Uyku sırasında ağrı ve uyuşukluk, kişiyi uykudan uyandırabilir ve dinlenmeyi zorlaştırabilir.

 

Karpal Tünel Sendromu Belirtilerinin İleri Evresi

Karpal Tünel Sendromu ilerledikçe, belirtiler de şiddetlenir:

 

  1. Ağrı ve Uyuşma: Parmaklarda ve bilekte artan ağrı ve uyuşma, günlük aktiviteleri daha da zorlaştırabilir.
  2. Kas Güçsüzlüğü ve Erimesi: Baş parmağın tabanındaki kaslarda güçsüzlük ve erime meydana gelebilir. Bu, nesneleri tutma ve ince motor becerilerini kullanma yeteneğini etkileyebilir.
  3. Hissizlik: İleri vakalarda his kaybı, yanıklar veya kesikler gibi kazalara karşı duyarsızlık yaratabilir. Bu, günlük hayatta ciddi riskler oluşturabilir.

Önemli Uyarılar ve Tavsiyeler

Karpal Tünel Sendromu belirtileri, özellikle sürekli tekrarlayan el ve bilek hareketleriyle uğraşan kişilerde daha yaygındır. Eğer bu belirtileri fark ederseniz, erken müdahale önemlidir. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde Dr. Özgür Akşan ve ekibi, Karpal Tünel Sendromu tanı ve tedavisi konusunda uzman tıbbi danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini önleyebilir ve yaşam kalitenizi artırabilir.

Karpal Tünel Sendromu Nasıl Teşhis Edilir? Anlaşılması ve Doğrulanması

Klinik Muayene ve Hasta Şikayetlerinin Önemi

Karpal Tünel Sendromu’nun teşhis süreci, genellikle bir klinik muayene ile başlar. Bu muayenede, doktorlar el ve bileğin fiziksel durumunu inceler ve hastanın şikayetlerini değerlendirir. Hasta, genellikle elde ağrı, uyuşma ve karıncalanma gibi belirtileri ifade eder. Doktor, ayrıca eldeki güç kaybını ve parmak hareketlerini değerlendirebilir.

 

EMG Testinin Rolü

Karpal Tünel Sendromu teşhisinde kullanılan en önemli testlerden biri Elektromiyografi (EMG) testidir. EMG testi, sinirlerin elektrik sinyallerini taşıma yeteneğini ölçerek, sinir sıkışması olup olmadığını anlamaya yardımcı olur. Bu test sırasında, küçük iğneler elektrotlar aracılığıyla cilde yerleştirilir ve elektriksel aktivite kaydedilir. EMG testi, sinir hasarının varlığını ve derecesini belirlemekte oldukça etkilidir.

 

Teşhisin Doğrulanması ve Ek Testler

Bazen, Karpal Tünel Sendromunun teşhisi için ek testler gerekebilir. Bu testler arasında sinir iletim çalışmaları ve ultrason gibi görüntüleme teknikleri bulunabilir. Sinir iletim çalışmaları, elektriksel sinyallerin sinir boyunca ne kadar hızlı taşındığını ölçer, bu da sinir sıkışması durumunda değişiklik gösterebilir. Ultrason ise bilek ve elin yapısal görüntülerini sağlayarak, sinir üzerindeki baskıyı ve olası anormallikleri gözlemlemekte kullanılır.

 

Sonuç ve Yönlendirme

Doğru teşhis, Karpal Tünel Sendromu için etkili bir tedavi planı oluşturmanın ilk adımıdır. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde, Dr. Özgür Akşan ve ekibi, modern tanı yöntemleri ve kişiye özel tedavi yaklaşımları ile hastalara bu konuda kapsamlı tıbbi danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini önleyebilir ve yaşam kalitenizi iyileştirebilir.

Karpal Tünel Sendromu Tedavisi: Konservatif Yaklaşımlardan Cerrahi Müdahaleye

Erken Dönem Tedavi Yöntemleri Karpal Tünel Sendromu’nun tedavisi, hastalığın evresine ve şiddetine göre değişir. Erken dönemde, aşağıdaki tedavi yöntemleri etkili olabilir:

 

  1. El Bileği Hareketlerinin Sınırlandırılması: El bileğinin aşırı kullanımını önlemek, semptomları hafifletebilir.
  2. Antiinflamatuar İlaçlar: Ağrı ve iltihabı azaltmak için nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) kullanılabilir.
  3. Steroid Enjeksiyonları: Sinir etrafındaki şişliği ve iltihabı azaltmak için kortikosteroid enjeksiyonları yapılabilir, bu da geçici rahatlama sağlayabilir.

Cerrahi Tedavi Seçenekleri

Konservatif tedavilere yanıt alınamadığında veya şikayetler şiddetliyse, cerrahi müdahale gerekli olabilir. Cerrahi tedavi, aşağıdaki adımları içerir:

 

  1. Karpal Tünel Açılması: Karpal tünelin çatısını oluşturan transvers karpal ligament, bir kesi yapılıp dikkatlice kesilerek sinire uygulanan basınç azaltılır. Bu işlem, sinir üzerindeki baskıyı hafifletir ve semptomların azalmasına yardımcı olur.
  2. Mikroskopik Nöroliz: İleri vakalarda, median sinir üzerindeki basıncı daha da azaltmak için mikroskop altında nöroliz (sinirin serbestleştirilmesi) yapılabilir. Bu, sinirin daha iyi işlev görmesini sağlayabilir.

Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci

Cerrahi sonrası iyileşme süreci, sinirdeki hasarın derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. İyileşme genellikle 3-6 ay arasında sürer. Tam bir iyileşme bazı durumlarda sağlanamayabilir ve sonuçlar, hast

anın sigara kullanımı, beslenme durumu ve yaşı gibi faktörlerden etkilenebilir.

 

Cerrahi Sonrası Bakım ve Rehabilitasyon

Ameliyat sonrası dönemde, uygun bakım ve rehabilitasyon önemlidir. Hastalar genellikle şu önerilere uymalıdır:

 

  1. El ve Bilek Egzersizleri: Cerrahiden sonra düzenli olarak yapılacak el ve bilek egzersizleri, hareketliliği artırabilir ve iyileşmeyi hızlandırabilir.
  2. Fizik Tedavi: Profesyonel bir fizyoterapist eşliğinde gerçekleştirilen fizik tedavi, kas gücünü ve işlevselliği geri kazanmada yardımcı olabilir.
  3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Ameliyat sonrası dönemde, el ve bileğin aşırı kullanımını önleyecek yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, tekrarlanan rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olabilir.

Karpal Tünel Sendromu, çeşitli tedavi yöntemleriyle etkin bir şekilde yönetilebilir. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde, Dr. Özgür Akşan ve ekibi, hastaların bireysel durumlarına göre en uygun tedavi planını sunmak için tıbbi danışmanlık hizmeti vermektedir. Erken teşhis ve uygun tedavi yaklaşımları ile hastalığın etkilerini azaltmak ve hastaların yaşam kalitesini artırmak mümkündür.

Karpal Tünel Sendromu Sonrası İyileşme ve Rehabilitasyon: Etkili Yöntemler ve Öneriler

Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci

Karpal Tünel Sendromu ameliyatı sonrası, hastalar genellikle bir iyileşme sürecinden geçerler. Bu süreç, ameliyatın kapsamına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. İyileşme süreci, genellikle birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürer ve bu dönemde, aşağıdaki adımlar önerilir:

 

  1. Dinlenme ve Bileği Koruma: Ameliyat sonrası ilk birkaç gün, el ve bileğin dinlenmesi ve korunması önemlidir. Ağır kaldırmaktan ve eli zorlayacak hareketlerden kaçınılmalıdır.
  2. Yara Bakımı: Ameliyat bölgesinin temiz ve kuru tutulması enfeksiyon riskini azaltır.

Rehabilitasyon Yöntemleri

  1. Fizik Tedavi: Fizik tedavi, el ve bilek hareketlerinin yeniden kazanılmasında önemli bir rol oynar. Profesyonel bir fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizler, esnekliği ve gücü artırabilir.
  2. Rehabilitasyon Egzersizleri: El ve bilek için özel olarak tasarlanmış egzersizler, hareketliliği artırmak ve kas gücünü iyileştirmek için yapılır. Bu egzersizler, evde de düzenli olarak uygulanmalıdır.

İyileşmeyi Hızlandırmak İçin Öneriler

  1. Soğuk ve Sıcak Uygulamalar: Ameliyattan sonra oluşabilecek şişlik ve ağrıyı azaltmak için soğuk kompres uygulanabilir. İyileşme sürecinin ilerleyen aşamalarında, sıcak uygulamalar kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi hızlandırabilir.
  2. Elastik Bantlar ve Destekler: Bileğe destek sağlamak ve hareketleri kısıtlamak için elastik bantlar veya destekler kullanılabilir.

Uzun Dönem Bakım ve Önlemler Ameliyat sonrası uzun dönemde, Karpal Tünel Sendromunun tekrarlanmasını önlemek için aşağıdaki önlemler alınabilir:

  1. Ergonomik Düzenlemeler: İşyerinde ve evde ergonomik düzenlemeler yapmak, el ve bileğin tekrarlanan zorlanmasını önleyebilir.
  2. Düzenli Egzersiz: El ve bilek egzersizlerini düzenli olarak yapmak, esneklik ve güç kazanmada yardımcı olur.
  3. Sağlıklı Yaşam Tarzı: Sağlıklı beslenme ve sigara içmemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, genel sağlık durumunu iyileştirerek iyileşmeyi destekler.

Karpal Tünel Sendromu sonrası iyileşme ve rehabilitasyon, doğru bakım ve uygulamalarla etkili bir şekilde yönetilebilir. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde, Dr. Özgür Akşan ve ekibi, hastalara ameliyat sonrası iyileşme sürecinde rehberlik ve destek sunmaktadır. Bireysel ihtiyaçlara uygun rehabilitasyon planları ile hastaların hızlı ve sağlıklı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı oluyoruz.

Karpal Tünel Sendromunda Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Önleme Yöntemleri: Etkili Stratejiler

Ergonomik Düzenlemeler

  1. İşyerinde Ergonomi: Uzun süre bilgisayar kullanıyorsanız, klavye ve fareyi doğru yükseklikte ve pozisyonda tutmak önemlidir. Kol ve bileklerin düz bir hizada olması, Karpal Tünel Sendromu riskini azaltabilir.
  2. Doğru Oturma Pozisyonu: Sandalyenizin yüksekliğini ayarlayarak, kollarınızın masa seviyesinde ve rahat olmasını sağlayın.

Düzenli Egzersiz ve El Pozisyonları

  1. El ve Bilek Egzersizleri: Gün içinde düzenli olarak el ve bilek egzersizleri yapmak, kasları güçlendirebilir ve esnekliği artırabilir.
  2. Ara Verme ve Germe: Uzun süre aynı pozisyonda çalışırken, sık sık ara verip ellerinizi ve bileklerinizi germek, kasların sıkışmasını önleyebilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

  1. Sağlıklı Kilo: Fazla kilo, Karpal Tünel Sendromu riskini artırabilir. Sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak, bu riski azaltabilir.
  2. Sigara Bırakma: Sigara kullanımı, kan dolaşımını etkileyerek sinir sağlığını olumsuz etkileyebilir. Sigarayı bırakmak, genel sağlık durumunuzu iyileştirebilir.

Stres Yönetimi ve Dinlenme

  1. Stres Yönetimi: Stres, kas gerginliğini artırabilir ve bu da Karpal Tünel Sendromu riskini yükseltebilir. Stresi yönetmek için meditasyon, yoga veya derin nefes alma teknikleri gibi rahatlama yöntemleri uygulanabilir.
  2. Yeterli Dinlenme: Yoğun el ve bilek kullanımından sonra, bu bölgelerin yeterince dinlenmesi önemlidir. Günlük aktiviteler sırasında düzenli aralar vermek ve gerekirse destekleyici bileklikler kullanmak faydalı olabilir.

Önleyici Sağlık Kontrolleri

  1. Düzenli Sağlık Kontrolleri: Özellikle diyabet gibi Karpal Tünel Sendromu riskini artıran sağlık sorunlarına karşı düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak önemlidir.
  2. Erken Müdahale: El ve bilek ağrısı, uyuşma veya karıncalanma gibi belirtiler fark edildiğinde, hemen bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.

Karpal Tünel Sendromunu önlemek için yaşam tarzı değişiklikleri ve ergonomik düzenlemeler etkili olabilir. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde, Dr. Özgür Akşan ve ekibi, hastalara Karpal Tünel Sendromu önleme konusunda rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ve düzenli egzersizler, bu rahatsızlığın önlenmesinde önemli bir rol oynar.

Karpal Tünel Sendromunun Evde Yönetimi ve Egzersiz Önerileri: Pratik ve Etkili Yöntemler

Evde Bakım Yönergeleri

  1. Soğuk ve Ilık Kompres Uygulamaları: Karpal Tünel Sendromu semptomlarını hafifletmek için günde birkaç kez 10-15 dakika boyunca soğuk kompres uygulayabilirsiniz. İltihaplanmayı azaltmak için soğuk paketler kullanılabilir. Ağrı ve sertlik hissi için ise ılık kompres uygulamaları tercih edilebilir.
  2. Dinlenme: Şiddetli semptomlar sırasında, el ve bileğinizi zorlayıcı aktivitelerden kaçınmak önemlidir. Gerekirse, elinizi yüksek bir pozisyonda tutarak şişliği azaltabilirsiniz.

Basit El ve Bilek Egzersizleri

  1. Parmak Germe: Parmaklarınızı bir araya getirin ve onları nazikçe gererek birkaç saniye boyunca bu pozisyonda tutun.
  2. Bilek Bükme ve Germe: Ellerinizi öne doğru uzatın ve bileklerinizi yukarı ve aşağı doğru nazikçe bükün.
  3. Bilek Döndürme: Bileklerinizi saat yönünde ve saat yönünün tersine döndürerek esnekliği artırın.

Egzersizlerin Doğru Uygulanışı

  1. Yavaş ve Kontrollü Hareketler: Egzersizleri yaparken, hareketleri yavaş ve kontrollü bir şekilde yapmak önemlidir. Ani ve sert hareketlerden kaçının.
  2. Düzenli Uygulama: Egzersizleri, gün içinde birkaç kez tekrarlayarak düzenli bir rutin oluşturun. Bu, semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Önleyici Önlemler

  1. Ergonomik Düzenlemeler: Evde ve işyerinde ergonomik düzenlemeler yapmak, bilek üzerindeki baskıyı azaltabilir.
  2. Stres Topları Kullanımı: Stres topları veya yumuşak toplar, el ve parmak kaslarını güçlendirmek için kullanılabilir.

Evde uygulanabilecek basit yöntemler ve egzersizler, Karpal Tünel Sendromu semptomlarının hafifletilmesinde etkili olabilir. İzmir / Alsancak’taki kliniğimizde Dr. Özgür Akşan ve ekibi, bu tür rahatsızlıkların yönetimi konusunda tıbbi danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bu öneriler, genel sağlık ve iyileşme sürecinizi destekleyerek yaşam kalitenizi artırmaya yardımcı olacaktır.

Özel Sağlık Sigortası

Kliniğimiz, pek çok özel sağlık sigortası ile anlaşmalıdır. Bu sayede, hastalarımızın tedavi süreçlerini daha rahat bir şekilde yönetmelerine yardımcı oluyoruz. Anlaşmalı kurumları klinik websitemize giderek görebilirsiniz.

İletişime Geçin

Boyun fıtığı tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak veya Dr. Özgür Akşan ve ekibimizle iletişime geçmek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Alsancak, İzmir’deki kliniğimizde sizlere yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

Dr Özgür Akşan Kimdir?

   

Dr Özgür Akşan, 1977 Trabzon doğumludur. Yüksek öğrenimini Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlayarak 2000 yılında Tıp Doktoru olmuştur.

 

Pratisyen hekimliğini Trabzon Arpacılı Sağlık Ocağında Sorumlu Hekim olarak yapmıştır. Uzman hekimliği için, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında uzmanlık eğitimine başlamıştır ve 2007 yılında tamamlayarak Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji) Uzmanı olmuştur.

 

Mecburi hizmetini tamamlamak için Muş iline atanmıştır. Göreve Muş Devlet Hastanesinde başlayan Akşan, Muş ilinde bir ilk olarak mikroskop ile bel ve boyun fıtığı ameliyatlarına başlatmıştır. Burada ayrıca Başhekim yardımcılığı görevini ve yoğun bakımların sorumluluğunu da üstlenmiştir.

 

Mecburi hizmetini tamamladıktan sonra, vatani görevini yedek subay olarak Eskişehir Hava Hastanesi Nöroşirürji bölümünde yerine getirmiştir. Sonrasında İzmir Özel Tınaztepe Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünde 6 sene çalışmıştır. Daha sonra İzmir / Alsancak’ta kendi özel muayenehanesini kurmuştur. Bu muayenehane, zaman içerisinde diğer meslektaşlarının da kendisine katılmasıyla klinikleştirmiştir ve bugün de hastalarına, muayenehanesinde (Beyin ve Sinir Kliniğinde) hizmet vermektedir. Beyin ve Sinir Cerrahisi branşında Beyin Tümörleri, beyin kanamaları, Bel ve Boyun fıtıkları, kanal daralmaları gibi hasta ameliyatlarını özel hastanelerde yapmaktadır (Hastaneler: İzmir Özel Gazi Hastanesi ve İzmir Acıbadem Kent Hastanesi).

Beyin ve Sinir Kliniği

     Beyin ve Sinir, Dr. Özgür Akşan önderliğinde İzmir’de beyin ve sinir cerrahisi alanında hizmet veren bir sağlık kuruluşudur. Alsancak’ta bulunan kliniğimizde, deneyimli hekim kadromuz ve multidisipliner yaklaşımımız ile 2016 yılından bugüne hastalarımıza hizmet vermekteyiz.

 

     Kliniğimiz, güncel tıbbi bilgiler ve uygulamalar doğrultusunda tanı ve tedavi yöntemleri sunar. Beyin ve Sinir olarak, her hastanın benzersiz ihtiyaçlarını anlamaya çalışır ve tedavi planlarımızı da bu doğrultuda şekillendirir; detaylı tanı tekniklerimizle hastalarımızın durumunu dikkatle inceler ve bu verilere dayanarak kişiye özel bir tedavi planı oluştururuz.

     Tedavi sürecinde, hastalarımızın rahatı, sağlığı ve iyiliği her zaman önceliğimizdir. Alanımızın getirdiği sorumluluk bilinciyle hastalarımızla yakın bir iletişim kurar, onların beklentilerini anlamaya çalışırız. Her adımda hastalarımızın sorularını yanıtlar, endişelerini giderir ve kendilerini güvende hissetmeleri için destek sağlarız.

 

     Bizim için, tedavi yalnızca semptomları yönetmekten öte, yaşam kalitesini artırmak ve hastalarımızın aktif yaşamlarına devam etmelerini sağlamaktır. Bu nedenle, her hastanın özel durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kapsamlı bir tedavi planı oluşturmayı amaçlarız.

 

     Hastalarımızdan aldığımız geri bildirimlerle kendimizi geliştirmeye devam edip  modern teknolojiyi ve bütüncül bir tıp yaklaşımını kullanarak, her hasta için en uygun tedavi seçeneklerini sunmak en temel hedefimizdir.

 

     Deneyimli uzman kadrolarımız ve işbirliği yaptığımız, alanında önde gelen kuruluşlarla yıllardır bir çok hastamızda olumlu ilerleyen tedavi süreçleri görmek bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. 

 

     Sağlığınız ve iyiliğiniz bizim önceliğimizdir.

 

     Sizleri de kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.

Hukuki Koruma Bildirimi

  Bu internet sitesinde bulunan tıbbi bilgilendirme yazıları, genel bilgilendirme amacıyla sunulmaktadır. Bu bildirim ise, sitemizde yer alan tıbbi bilgilendirme yazılarının doğru kullanımını teşvik etmek ve okuyucularımızın bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Yazılarımızı okumanız ve içeriklerimizi dikkate alırken bu şartları göz önünde bulundurmanızı önemle tavsiye ederiz.

 

     Lütfen, aşağıda belirtilen şartları ve koşulları dikkatlice okuyunuz.

 

  •       İnternet sitemiz içeriğindeki yazılarımız genel bilgilendirme amaçlıdır:

     Bu yazılar, tıbbi konular hakkında genel bilgiler sunmayı amaçlar. Ancak, bu bilgiler tıbbi danışmanlık veya teşhis niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu veya semptomunuz varsa, lütfen hekiminize başvurunuz.

 

  •       Herhangi bir tıbbi karar vermeden önce bir uzmana başvurmanız gerekmektedir:

 

     Tıbbi sorunlarınızla ilgili kesin teşhis ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna veya hekiminize danışmanız önemlidir. Yazılarımız, sağlık uzmanınızın görüşünün yerini almayı amaçlamaz.

 

  •       Hukuki sorumluluk:

 

     Bu yazılar, yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Yazılarımızdaki bilgilere dayanarak alınan herhangi bir eylem veya karardan dolayı sorumluluk kabul edilmemektedir. Bu nedenle, bu yazılardan kaynaklanan herhangi bir zarar veya kayıptan dolayı sorumluluk kabul etmiyoruz.

 

  •       İnternet sitesi içeriklerinin kullanımı:

     Tarafımızca paylaşılan ve yayınlanan yazı ve görsellerin kopyalanması, dağıtılması veya herhangi bir ticari amaçla kullanılması kesinlikle yasaktır. Yazı veya görsellerimizin izinsiz kullanılması durumunda hukuki yaptırımlara başvurma hakkımız saklıdır.